Çocuğun bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
- Don't let the kid play with knives.
Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
- Please don't let the children play with knives.
Çocukları bıçaklardan uzak tutun.
- Keep the children away from the knives.
Lütfen çocukların bıçaklarla oynamasına izin vermeyin.
- Please don't allow the children to play with knives.
Tom paslı bir bıçakla elini kesti.
- Tom cut his hand with a rusty knife.
O bir bıçak değildir, BU bir bıçaktır.
- That's not a knife. THIS is a knife.
Bir bıçakla kalemi yonttum.
- I sharpened a pencil with a knife.
Kurşun kalemimi keskinleştirmek için bir bıçak istiyorum.
- I want a knife to sharpen my pencil with.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Tom paslı bir bıçakla elini kesti.
- Tom cut his hand with a rusty knife.
Mutfak bıçağı eti kesmek için yeterince keskin değildi, bu yüzden çakımı kullandım.
- The kitchen knife wasn't sharp enough to cut the meat, so I used my pocket knife.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.
Peyniri bıçakla kesmek kolaydır.
- It's easy to cut cheese with a knife.