kleinigkeit

listen to the pronunciation of kleinigkeit
ألمانية - التركية
الإنجليزية - التركية

تعريف kleinigkeit في الإنجليزية التركية القاموس.

hint
çıtlatmak
hint
{i} ipucu

Mary ona birkaç ipucu verdikten sonra Tom bilmeceyi çözdü. - Tom solved the puzzle after Mary gave him a few hints.

En azından bana bir ipucu verebilirsin. - You could at least give me a hint.

hint
{i} üstü kapalı söz
hint
{f} hissettirmek
hint
{i} tavsiye
hint
işaret
hint
{f} ima et

Tom oda için ödememiz gerektiğini ima etti. - Tom hinted that we should pay for the room.

Konuşmacı siyasi dünyadaki yozlaşmayı ima etti. - The speaker hinted at corruption in the political world.

hint
yararlı öğüt
hint
sezindirmek
hint
{f} dokundurmak
hint
ipucu/işaret
hint
{i} ima, üstü kapalı söz
hint
ipucu,v.ima et: n.ipucu
hint
(fiil) çıtlatmak, üstü kapalı söylemek, dokundurmak, hissettirmek
hint
{i} iz
hint
{i} fikir
hint
{f} ima etmek, çıtlatmak
hint
hint ima et
hint
hint at hissettirmek