kimisi

listen to the pronunciation of kimisi
التركية - الإنجليزية
some

Some went on foot, and others by bicycle. - Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.

somebody
some of it; some of them; some people
kimi
who

Give help to anyone who needs it. - Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.

Let's draw lots to decide who goes first. - Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.

kimi
whom

The man on whom you see the Spirit come down and remain is he who will baptize with the Holy Spirit. - Ruhun kimin üzerine inip durduğunu görürsen, Kutsal Ruh'la vaftiz eden odur.

It rests with you to decide whom to choose for the job. - İş için kimi seçeceğine karar vermek sana kalmış.

kimi
some

Some people insist that television does more harm than good. - Kimileri televizyonun faydadan çok zarar getirdiğini iddia ediyor.

Some went on foot, and others by bicycle. - Kimisi yürüyerek, diğerleri de bisikletle gitti.

kimi
certain

It's still not certain who's going to win this match. - Bu maçı kimin kazanacağı hala belli değil.

Sami was certain he knew who was responsible for Layla's death. - Sami, Leyla'nın ölümü için kimin sorumlu olduğunu bildiğinden emindi.

kimi
several
Kimi
whomever
kimi
of whom
kimi
whom, who
kimi
some, a number of
kimi
kimsesi relatives
kimi
some; some people; some things
التركية - التركية
Bazısı, birtakımı, kimi
kimi
Birtakımı, bazısı
kimi
Bazı
kimi
Erzurum yöresinde,gövdesi yenilen ya da turşu yapılan otsu bir bitki
kimi
Birtakımı, bazısı: "Kimi su çeker, kimi sebze ayıklar, kimi yufka açar, çamaşır yıkar..."- N. Cumalı
kimi
Bazı (canlı varlıklar için)
kimisi
المفضلات