kimi

listen to the pronunciation of kimi
التركية - الإنجليزية
who

Give help to anyone who needs it. - Her kimin ihtiyacı olursa ona yardım et.

Let's draw lots to decide who goes first. - Kimin birinci olduğuna karar vermek için kura çekelim.

whom

For whom have you brought the bone? - Kemikleri kimin için getirdiniz?

With whom were you speaking? - Kiminle konuşuyordun?

some

Some kinds of food make us thirsty. - Kimi yiyecekler bizleri susatırlar.

Tom didn't care who helped him, as long as somebody did. - Biri yaptığı sürece ona kimin yardım ettiği Tom'un umurunda değildi.

certain

It's still not certain who's going to win this match. - Bu maçı kimin kazanacağı hala belli değil.

Sami was certain he knew who was responsible for Layla's death. - Sami, Leyla'nın ölümü için kimin sorumlu olduğunu bildiğinden emindi.

whom, who
some, a number of
kimsesi relatives
some; some people; some things
several
whomever
of whom
kimi kimsesi
relatives
kimi vakit
some time
kimi vakit, bazen
some time, sometimes
kimi bilgilendirmeliyim
Whom should I inform
kimi kez
sometimes
kimi zaman
sometimes
gönül kimi severse güzel odur
(Atasözü) Beauty is a matter of individual taste
التركية - التركية
Birtakımı, bazısı
Bazı
Erzurum yöresinde,gövdesi yenilen ya da turşu yapılan otsu bir bitki
Birtakımı, bazısı: "Kimi su çeker, kimi sebze ayıklar, kimi yufka açar, çamaşır yıkar..."- N. Cumalı
Bazı (canlı varlıklar için)
kimi zaman
Ara sıra, bazen
kimi
المفضلات