kem'e

listen to the pronunciation of kem'e
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) Yer mantarı
KEM
(Osmanlı Dönemi) Gr: Ne kadar? Kaç? (Mikdar için soru ifâdesinde kullanılır.) (Farsçada: Çend
KEM
(Hukuk) Kötü, fena
KEM GÖZ
(Osmanlı Dönemi) Kötü niyetle bakan göz
kem
Eksik, tamamlanmamış
kem
Kötü, çirkin, tuhaf
kem
Tahıl saplarını ve desteleri bağlamakta kullanılan bükülerek ip biçimine getirilmiş ip
kem göz
Kötü, baktığı şeye nazar değdiren göz
kem küm
"Verecek cevap bulamayıp açık bir anlamı olmayan gelişigüzel sözler söylemek" demek olan kem küm etmek deyiminde geçer
التركية - الإنجليزية

تعريف kem'e في التركية الإنجليزية القاموس.

kem
haunted
kem göz
(deyim) the evil eye
kem göz
bad eye
kem
evil
kem
sinister
kem
bad, evil, malicious
kem
bad, deficient in weight (coin)
kem
bad

If Tom had been wearing his seat belt, he wouldn't have been injured so badly. - Tom emniyet kemerini takıyor olsaydı o kadar kötü yaralanmazdı.

kem göz
whammy
kem gözlü
evil-eyed
kem küm
faltering, hesitantly
kem küm
haw
kem küm etme
shuffle
kem küm etme
hums and haws
kem küm etmek
to falter, to hum and haw
kem küm etmek
to hem and haw, grope for words
kem küm etmek
hum and haw
kem küm etmek
haw
kem küm etmek
shuffle
الكردية - الإنجليزية

تعريف kem'e في الكردية الإنجليزية القاموس.

kêm
inadequate
kêm
defect
kêm
few
kêm
insufficient
kêm kirin
reduce