Biz sadece gitmeye devam etmek zorundayız.
- We've just got to keep going.
Köyün içinden doğru gitmeye devam et.
- Keep going straight through the village.
Gitmeye devam etmek zorundayım.
- I've got to keep going.
Devam etmek zorundasın.
- You have to keep going.
The grandfather clock keeps going for over a week without winding.