keşfederek

listen to the pronunciation of keşfederek
التركية - الإنجليزية
scouting
reconnoitering
exploring

We spent our holiday exploring rural France. - Tatilimizi kırsal Fransa'yı keşfederek geçirdik.

keşfet
descry
keşfet
{f} reconnoitering
keşfet
{f} scout
keşfet
suss out
keşfet
discover

Today I discovered that there's a movie called The Russians are coming! The Russians are coming! - Bugün Ruslar geliyor! Ruslar geliyor! adında bir filmin olduğunu keşfettim.

Who discovered America? - Amerika'yı kim keşfetti?

keşfet
{f} scouting
keşfet
{f} exploring

He enjoys exploring remote areas. - Uzak bölgeleri keşfetmekten hoşlanır.

Hunting, underwater diving, fishing and exploring are among his interests. - Avcılık, sualtı dalış, balıkçılık ve keşfetme onun ilgi alanları arasındadır.

keşfet
explore

I would really like to explore this cave. - Ben gerçekten bu mağarayı keşfetmek istiyorum.

He wants to explore the uninhabited island. - O, ıssız ada keşfetmek istiyor.

keşfet
reconnoiter
keşfet
descried
keşfet
ascertain
keşfet
reconnoitre
keşfet
sussout
keşfederek
المفضلات