kaybettirmek

listen to the pronunciation of kaybettirmek
التركية - الإنجليزية
lose
lost
deprive of
yolunu kaybettirmek
disorient
kaybet
lose

I was beginning to lose my cool. - Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.

Don't lose confidence, Mike. - Güvenini kaybetme, Mike.

kaybet
mislay
kaybet
{f} losing

I can't stand losing her. - Ben onu kaybetmeye dayanamam.

I'm not worried about losing my job. - İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.

kaybet
{f} lost

They lost no time in leaving their home. - Evlerinden ayrılırlarken zaman kaybetmediler.

I have lost my watch. - Kol saatimi kaybettim.

izini kaybettirmek
to cover one's tracks, go into hiding
izini kaybettirmek
throw smb. off the track
izini kaybettirmek
fling off
kaybet
forfeit
kaybet
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.

kaybettirmek
المفضلات