Don't lose confidence, Mike.
- Güvenini kaybetme, Mike.
I was beginning to lose my cool.
- Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death.
- Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.
I can't talk with my father without losing my temper.
- Kendimi kaybetmeden babamla konuşamam.
I've lost all my money.
- Bütün paramı kaybettim.
I have lost my watch.
- Kol saatimi kaybettim.
I've mislaid my watch.
- Kol saatimi kaybettim.