I was beginning to lose my cool.
- Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.
Why did the lawyer lose in the argument?
- Avukat savunmada niçin kaybetti?
I'm not worried about losing my job.
- İşimi kaybetme hakkında endişeli değilim.
Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death.
- Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.
Tom lost no time in parting with the money.
- Tom parayı elden çıkarmak için zaman kaybetmedi.
I have lost my watch.
- Kol saatimi kaybettim.
I've mislaid my watch.
- Kol saatimi kaybettim.