kaybedilme

listen to the pronunciation of kaybedilme
التركية - الإنجليزية

تعريف kaybedilme في التركية الإنجليزية القاموس.

kaybet
lose

I was beginning to lose my cool. - Soğuk kanlılığımı kaybetmeye başlıyordum.

Why did the lawyer lose in the argument? - Avukat savunmada niçin kaybetti?

kaybet
mislay
kaybet
{f} losing

Losing his balance from a sudden gust of wind, the tightrope walker fell to his death. - Ani bir fırtınadan dengesini kaybettiği için, ip cambazı ölümüne düştü.

She forgave him for losing all her money. - O, tüm parasını kaybettiği için onu bağışladı.

kaybet
{f} lost

They lost no time in leaving their home. - Evlerinden ayrılırlarken zaman kaybetmediler.

I have lost my watch. - Kol saatimi kaybettim.

kaybedilmek
be lost
kaybet
forfeit
kaybet
mislaid

I've mislaid my watch. - Kol saatimi kaybettim.

التركية - التركية
Kaybedilmek işi
kaybedilmek
Kaybetmek işi yapılmak
kaybedilmek
Kaybetme işi yapılmak