kaverne

listen to the pronunciation of kaverne
ألمانية - التركية
f a.med. kehif, kavern
الإنجليزية - التركية

تعريف kaverne في الإنجليزية التركية القاموس.

cavity
diş çukuru
cavity
(Mekanik) oluk
cavern
büyük ve derin mağara
cavity
boşluk
cavity
oyuk
cavity
(Elektrik, Elektronik) 1. Fiziki boyutlarının belirlediği bir frekansta rezonansa gelen salınım devresi. 2. Mikrodalga frekanslarında kullanılan yüksek seçicilikli boşluk rezonatörü.Mikrodalga frekanslarında çalışan bazı osilatör devrelerinde kullanılan frekans belirleyici eleman.3. Salınım devresi: Alçak geçiren, band geçiren ya da yüksek geçiren filtre devrelerinde kullanılan salınım devresi.4. Sabit frekanslı ya da mekanik olarak ayarlanabilen salınım devresi
cavity
kative
cavity
(Mühendislik) kovuk, oyuk, oluk, girinti
cavern
geniş yeraltı açıklığı
cavern
{i} mağara

Bir ejderha mağarada yaşar. - A dragon lives inside the cavern.

Ben bunu mağarada buldum. - I found this in the cavern.

cavern
{i} oyuk
cavern
{i} patolojik doku boşluğu
cavern
{i} büyük mağara
cavern
(Tıp) Akciğer tüberkülozu gidişinde akciğerlerdeg örülür, kovuk, mağara, kavern, caverna
cavity
(isim) oyuk, çukur, boşluk, delik, çürük, kovuk
cavity
boşluk,kovuk
cavity
{i} çukur
ألمانية - الإنجليزية
tuberculous cavity
cavern
cavity