kati̇l

listen to the pronunciation of kati̇l
التركية - الإنجليزية

تعريف kati̇l في التركية الإنجليزية القاموس.

katil
(Hukuk) murderer

We were filled with anger against the murderer. - Katile karşı öfkeyle doldurulduk.

The police have caught the murderer. - Polisler katili yakaladı.

katil
killer

Seeing the face of his wife covered in green spots, he had a heart attack. Yet another victim of the killer cucumber! - Karısının yeşil noktalarla kaplanmış yüzünü görünce kalp krizi geçirdi. Katil salatalığın bir kurbanı daha!

There may be thieves, fakers, perverts or killers in social networks. For your security, you shouldn't believe them. - Sosyal ağlarda hırsızlar, sahteciler, sapıklar veya katiller olabilir. Güvenliğiniz için, onlara inanmamalısınız.

katil
thumper
katil
cut-throat
katil
manslayer
katil
liquidator
katil
cut throat
katil
murder

The murderer is now on trial. - Katil şimdi yargılanıyor.

I heard that Tom used to hang out with drug dealers and murderers. - Tom'un eskiden uyuşturucu satıcıları ve katillerle takıldığını duydum.

katil
assassination
katil
homicide
katil
cutthroat
katil
slayer
katil
(kadın) murderess
katil
murderer, killer, assassin, butcher; murderous
katil
assassin

We must absolutely find the assassins. - Katilleri kesinlikle bulmalıyız.

Tom was killed by a hired assassin. - Tom kiralık bir katil tarafından öldürüldü.

katil
thug
katil
slaughterer
katil
murder, homicide
katil balina
(Hayvan Bilim, Zooloji) grampus
katil balina
(Hayvan Bilim, Zooloji) orcinus orca
katil balina
(Hayvan Bilim, Zooloji) sea wolf
katil hücre
killer cell
katil 2
killer 2
kanlı katil
ripper
kanlı katil
bloodthirsty criminal, notorious murderer
katil arı
killer bee
katil balina
orca
katil balina
killer whale

Killer whales are beautiful but dangerous. - Katil balinalar güzel ama tehlikelidirler.

katil böcek
(Hayvan Bilim, Zooloji) assasin bug
katil hücreler
(Tıp) natural killer celi
katil sanığı
murder suspect
kiralık katil
assassin
seri katil
spree killer
seri katil
serial murderer

Tom took part in a scheme set by the police to capture the serial murderer. - Tom seri katili yakalamak için polis tarafından düzenlenen bir entrikaya katıldı.

seri katil
serial killer

The serial killer was a slave to his desires. - Seri katil arzularının bir kölesiydi.

Betty is a serial killer. - Betty bir seri katil.

katil
butcher
katil
Cain
katil
mass murderer
katil
affiliate to
katil
take part
katil
affiliate with
katil
partook
katil
slaughterous
katil
assasin
katil
death
katil
slaughter
katil
murderess
kiralık katil
bravo
kiralık katil
hired killer, professional killer, contract killer, hitman
kiralık katil
goon
kiralık katil
hit man
kiralık katil
hired assassin, hired gun
kiralık katil
hatchet man
seri cinayet işleyen katil
serial killer
التركية - التركية
(Osmanlı Dönemi) (A, uzun okunur) Öldüren. İnsanın ölümüne sebep olan insan
(Hukuk) Adam öldürme
katil
İnsan öldüren kimse, cani: "Cinayet mahallinde bıraktığı kâğıtlar sayesinde katilin kim olduğu anlaşılmıştır."- S. F. Abasıyanık. Öldürücü, ölüme sebep olan. Öldürme
katil
Öldürme
katil
Öldürücü, ölüme sebep olan
katil
İnsan öldüren kimse, cani
kanlı katil
Çok insan öldürmüş veya birini vahşice öldürmüş katil
kiralık katil
Bir kimseyi öldürmek için bir başkası tarafından tutulan kimse
kati̇l
المفضلات