I still have bruises where the mule kicked me.
- Katırın beni tekmelediği yerde hâlâ çürüklerim var.
Oats have long been food for horses and mules.
- Yulaf uzun zaman atlara ve katırlara yiyecek olmuştur.
He is stubborn as a mule.
- O bir katır kadar inatçıdır.
You are as stubborn as a mule! For once, accept that she is right.
- Bir katır kadar inatçısın! Bu sefer onun haklı olduğunu kabul et.