Our soccer team beat all the other teams in the town.
- Futbol takımımız kasabadaki diğer takımların tümünü yendi.
Life in a small town is boring.
- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
The fugitive surfaced in a small town fifty miles from here but then disappeared again.
- Firari buradan elli kilometre uzaktaki küçük bir kasabada ortaya çıkmış, ama sonra gözden kaybolmuş.
Life in a small town is boring.
- Küçük kasabada hayat sıkıcıdır.
What's the difference between a village and a town?
- Bir köy ve bir kasaba arasındaki fark nedir?
The new bridge made it easy for the villagers to go to town.
- Yeni köprü köylülerin kasabaya gitmesini kolaylaştırdı.
The townspeople like to eat thick steaks.
- Kasaba halkı kalın biftek yemekten hoşlanır.
The townspeople applauded.
- Kasaba halkı alkışladı.
The townsfolk were frightened by the earthquake.
- Kasaba halkı deprem tarafından korkutuldu.
Ghost towns are creepy.
- Hayalet kasabalar ürperticidir.
Ghost towns are not completely unpopulated, are they?
- Hayalet kasabalar tamamen boş değil, değil mi?