Fadil killed Layla very deliberately.
- Fadıl, Leyla'yı kasıtlı olarak öldürdü.
He deliberately ignored me when I passed him in the street.
- Ben sokakta onu geçtiğimde o kasıtlı olarak beni görmezden geldi.
You're intentionally throwing the game.
- Sen kasıtlı olarak yeniliyorsun.
Did you do that intentionally?
- Sen onu kasıtlı olarak mı yaptın?
Did you do that purposely?
- Onu kasıtlı olarak mı yaptın?
Tom purposely wore his shirt inside out just to irritate Mary.
- Tom sadece Mary'yi kızdırmak için gömleğini kasıtlı olarak ters giydi.