karizmatik

listen to the pronunciation of karizmatik
التركية - الإنجليزية
charismatic

He's not a charismatic leader. - O karizmatik bir lider değil.

Tom is handsome and charismatic. - Tom yakışıklı ve karizmatik.

cool

Tom thought it looked cool. - Tom onun karizmatik göründüğünü düşündü.

No matter what Tom wears, he looks cool. - Tom ne giydiği fark etmeden, o karizmatik görünür.

karizmatik olarak
charismatically
karizmatik otorite
(Pisikoloji, Ruhbilim) charismatic authority
التركية - التركية
Büyüleyici, etkileyici
Etkileyici