الإنجليزية - التركية
تعريف kardieren في الإنجليزية التركية القاموس.
- carding
- tarama
- teasing
- {f} sataş
Erkek kardeşine sataşmaya son ver!
-Stop teasing your brother!
O bana sataşmayı durdurdu.
-She stopped teasing me.
- teasing
- sataşarak
- carding
- {i} yapağı taraması
- carding
- {i} taraklama
- carding
- yün ve pamuk tarama carding machine yün ve pamuk tarama makinas
- teasing
- muzip
- teasing
- muziplik
- teasing
- satasşarak
- teasing
- alay
Sadece alay ettiğini söyledin.
-You said that you were just teasing.
Ya benimle dalga geçiyorsun ya da benimle alay ediyorsun.
-Either you are teasing me or you are making fun of me.
- teasing
- takılma
Tom Mary'ye takılmayı severdi.
-Tom liked teasing Mary.
Tom, kız kardeşine takılmaktan hoşlanır.
-Tom liked teasing his sister.
المصطلحات ذات الصلة
ألمانية - الإنجليزية
تعريف kardieren في ألمانية الإنجليزية القاموس.
- carding work
- teasing
- carding
- Besatzeinheit (Kardieren)
- needling pitch (carding)
- etw. kardieren
- to card something
- etw. kardieren
- to tease something
- etw. kardieren
- to comb something