It snowed all last night.
- Gece boyunca kar yağdı.
It will probably snow tomorrow.
- Yarın muhtemelen kar yağacak.
He has done this for profit.
- O, kar etmek için bunu yaptı.
Robert got a small proportion of the profit.
- Robert, karın küçük bir bölümünü aldı..
It will be to our mutual benefit to carry out the plan.
- Bu planı gerçekleştirmek karşılıklı olarak yararımıza olacaktır.
Podgorica is the capital of Montenegro.
- Podgorica, Karadağ'ın başkentidir.
Most French people are against capital punishment.
- Çoğu Fransız, idam cezasına karşıdır.
A small gain is better than a great loss.
- Zararın neresinden dönersek kârdır.
Perry decided to gain information from Drake.
- Perry Drake'den bilgi almaya karar verdi.
You're going to catch hell from your wife if she finds out.
- Karın öğrenirse ondan fırçayı yiyeceksin.
He ran to catch up to his brother.
- Erkek kardeşine yetişmek için koştu.
I bought him a drink in return for his help.
- Onun yardımı karşılığında ona bir içki ısmarladım.
In return for helping you with your studies, I'd like to ask a small favor of you.
- Çalışmalarınızda size yardım karşılığında, ben sizden küçük bir iyilik rica ediyorum.
This bacteria is resistant to every available antibiotic.
- Bu bakteri mevcut tüm antibiyotiklere karşı dirençli.
Tickets are available for $30 per couple or $20 per single reservation.
- Biletler çift başına 30 Dolar ya da tek bir rezervasyon için 20 Dolar karşılığı mevcuttur.
My daughter likes summer fruits, such as cherries, watermelons and peaches.
- Kızım kiraz, karpuz ve şeftali gibi yaz meyvelerini seviyor.
My sister likes melons and so do I.
- Kız kardeşim kavun sever ve ben de.
Mary likes watermelons more than melons.
- Mary karpuzları kavunlardan daha fazla sever.
The government decided to impose a special tax on very high incomes.
- Hükümet, çok yüksek gelirlere özel bir vergi uygulamaya karar verdi.
You can't mix oil and water.
- Yağ ve suyu karıştıramazsın.
You cannot mix oil and water.
- Yağ ve suyu karıştıramazsın.
You must not yield to temptation.
- Günaha karşı boyun eğmemelisin.
He finally yielded to the request of his wife and bought a house.
- O sonunda karısının isteğine boyun eğdi ve bir ev satın aldı.
This company uses cheap labor to increase its profit margins.
- Şirket kâr payını arttırmak için ucuz iş gücü kullanıyor.
This car dealership has very thin profit margins.
- Bu araba bayiliğinin çok ince kar marjları var.
A group of people started off in snow boots.
- Bir grup insan kar botlarıyla yola koyuldular.
I always wear boots when it rains or snows.
- Yağmur ya da kar yağdığında her zaman botlarımı giyerim.
AIDS can be stopped only if every person decides to take action against it.
- AIDS sadece her birey buna karşı harekete geçmeye karar verirse durdurulabilir.
Lucy's mother told her to take care of her younger sister.
- Lucy'nin annesi, ona küçük kız kardeşine bakmasını söyledi.
Try to take account of everything before you make a decision.
- Karar vermeden önce her şeyi hesaba katmaya çalış.
The game was delayed on account of snow.
- Maç kar nedeniyle ertelendi.
The bank has raised its dividend by 20%.
- Banka, kar payını % 20 oranında yükseltti.
Tom's snowmobile is broken.
- Tom'un kar arabası kırık.
He bought himself a snowmobile.
- O kendine bir kar arabası satın aldı.
My grandfather has snowy white hair.
- Büyükbabamın kar beyazı saçı var.
She arrived at school on time in spite of the snowstorm.
- Kar fırtınasına rağmen o, okula zamanında vardı.
A heavy snowstorm kept us from going out.
- Yoğun bir kar fırtınası dışarı çıkmamızı engelledi.
We'll never find Tom in this blizzard.
- Bu kar fırtınasında Tom'u asla bulamayacağız.
Tom and Mary were trapped by a blizzard.
- Tom ve Mary bir kar fırtınası tarafından kapana kısıldılar.
Every snowflake is unique.
- Her kar taneciği benzersizdir.
The first snowplows were drawn by horses.
- İlk kar temizleme aracı atlar tarafından çekildi.
The snowplow cleared the snow from the street.
- Kar temizleme aracı caddeden karı temizledi.
Tom had a share in the profits.
- Tom'un kar payı vardı.
He claimed his share of the profits.
- Kar payını talep etti.
He has done this for profit.
- O, kar etmek için bunu yaptı.
It'll stop snowing sooner or later.
- Er ya da geç kar yağışı duracak.
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.
The 2014 Sochi Winter Olympics official mascots are The Polar Bear, The Hare, The Leopard and two aliens called The Snowflake and The Ray of Light.
- 2014 Sochi Kış Olimpiyatlarının resmi maskotları Kutup Ayısı, Tavşan, Leopar ve Kar Tanesi ve Işık Demeti adlarındaki iki uzaylıdır.
I just saw a few snowflakes.
- Sadece birkaç tane kar tanesi gördüm.
The train was delayed by a heavy snowfall.
- Tren yoğun kar yağışı nedeniyle ertelendi.
The heavy snowfall prevented our train from leaving on time.
- Yoğun kar yağışı trenimizin zamanında kalkmasını önledi.
It began to snow heavily as I got off the train.
- Ben trenden inerken yoğun kar yağışı başladı.
It has finally stopped snowing and has warmed up.
- Sonunda kar yağışı durdu ve hava ısındı.