kapanmış

listen to the pronunciation of kapanmış
التركية - الإنجليزية
shut
cicatriced
closed

The gate needs to be closed. - Kapının kapanmış olması gerek.

The store was already closed when I got there. - Oraya vardığımda mağaza zaten kapanmıştı.

enclosed
pent
kardan kapanmış
snowed in
kapa
coop in
kapa
{f} switching off
kapa
{f} shut

Please don't forget to shut the door. - Lütfen kapıyı kapamayı unutma.

Just shut up and get on with your work! - Çeneni kapa ve işine devam et.

kapa
shut down

They decided to shut down the factory. - Onlar fabrikayı kapatmaya karar verdiler.

The factory was shut down ten years ago. - Fabrika on yıl önce kapatıldı.

kapa
{f} inclose
kapa
power off

Please do not power off or unplug your machine. - Lütfen makinenizi kapatmayın ya da fişini çekmeyin.

kapa
{f} shutting

Would you mind shutting the door? No, not at all. - Kapıyı kapatmamın sakıncası var mı? Hayır hiç sakıncası ok.

Tom left without shutting the door. - Tom kapıyı kapatmadan gitti.

kapa
power#off
kapa
coop up
kapa
turn#off
ayağına kapanmış
prostrate
kapa
coopup
kapa
obturate
kapa
closing

The library is closing. - Kütüphane kapatılıyor.

We heard the door closing. - Biz kapının kapandığını duyduk.

sımsıkı kapanmış
tightly closed
التركية - التركية
kapanık
kapa
Ticari değer taşıyan yaprak tütünlerin düşük kaliteli olanı