During the intermission I got up to stretch my legs.
- Molada bacaklarımı germek için kalktım.
She got up to answer the phone.
- O, telefona cevap vermek için kalktı.
What time do you usually get up?
- Genellikle saat kaçta kalkarsın?
I usually get up at about six-thirty.
- Genellikle saat altı otuz civarında kalkarım.
Their plane will soon take off.
- Onların uçakları yakında kalkacak.
I like watching planes take off.
- Uçakların kalkışını izlemeyi severim.