kaldırılıyor

listen to the pronunciation of kaldırılıyor
التركية - الإنجليزية
(Bilgisayar) removing
present participle of remove
{i} act of taking off, act of shedding; act of taking away; elimination; ejection, dismissal
kaldır
uninstall
kaldır
cock up
kaldır
{f} removed

Poverty is not an accident. Like slavery and apartheid, it is man-made and can be removed by the actions of human beings. - Yoksulluk tesadüf değildir. Kölelik ve apartheid gibi insan ürünüdür ve insan etkinlikleriyle ortadan kaldırılabilir.

We removed the old furniture. - Eski mobilyayı kaldırdık.

kaldır
deinstall
kaldır
(Bilgisayar) dismount
kaldır
(Bilgisayar) remove

She removed the papers from the desk. - Kağıtları masadan kaldırdı.

First, remove the burrs. - Önce çapakları kaldırın.

kaldır
(Bilgisayar) unmount
kaldır
{f} lift

He hurt his arm lifting so much weight. - Çok fazla ağırlık kaldırırken kolunu incitti.

I forgot to lift the receiver before dialing the number. - Numarayı çevirmeden önce alıcıyı kaldırmayı unuttum.

kaldır
raise up
kaldır
{f} lifting

When you're about to have exams, lifting weights really does relieve stress, and it's also good for your mind and body. - Sınavlarınız olduğu zaman, ağırlık kaldırmak gerçekten stresi azaltır, ve bu zihniniz ve bedeniniz için de iyidir.

My hobby is weight lifting. - Hobim ağırlık kaldırmak.

kaldır
{f} cock
kaldır
hoick
kaldır
uncheck
kaldır
upheave
kaldır
(Biyoloji) erect
kaldır
raiseup
kaldır
hoicks
kaldır
unchecked
kaldırılıyor
المفضلات