For all his protests, he was forced to have a bath.
For all x in A, x^2 is even.
Words fly away, the written remains.
- Söz uçar, yazı kalır.
Words fly, texts remain.
- Söz uçar, yazı kalır.
In my opinion, it's not a good idea.
- Bana kalırsa, bu iyi bir fikir değil.
I'd like to stay one more night. Is that possible?
- Bir gece daha kalmak istiyorum. Mümkün mü?
I want to stay here longer.
- Burada daha uzun kalmak istiyorum.
A man named George was staying at a hotel.
- George adında bir adam bir otelde kalıyordu.
Kentaro is staying with his friend in Kyoto.
- Kentaro, arkadaşıyla Kyoto'da kalıyor.
The reason both brothers gave for remaining bachelors was that they couldn't support both airplanes and a wife.
- Her iki erkek kardeşin bekar kalmak için ileri sürdüğü neden onların hem uçaklara hem de bir eşe bakamayacaklarıydı.
There were few students remaining in the classroom.
- Sınıfta kalan çok az sayıda öğrenci vardı.
For my part, I don't like this picture.
- Bana kalırsa; bu resmi beğenmedim.
I, for my part, don't care.
- Bana kalırsa, umurumda değil.
The problem remains to be solved.
- Sorun çözülmeden kalır.
The hotel remains closed during the winter.
- Otel kış boyunca kapalı kalır.