البحث
ترجمة
ألعاب
برامج
سجل
دخول العضو
العيارات
مفكرة
ما يتعلق بنا
الاتصال
الحساب
دخول العضو
سجل
العيارات
English
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
Türkçe
Deutsche
Русский
العربية
ç
ı
ğ
ö
ş
ü
â
Online English Turkish and Multilingual Dictionary 20+ million words and idioms.
kaideli
التركية - الإنجليزية
تعريف
kaideli
في التركية الإنجليزية القاموس.
المصطلحات ذات الصلة
kaide
pedestal
kaide
base
kaide
(Kanun)
canon
kaide
groundwork
kaide
ground
kaide
code
kaide
plinth
Kaide
qaeda
kaide
rule
kaide
base; pedestal
kaide
(Geometri) base
kaide
matrix
kaide
principle
kaide
basis
kaide
socle
kaide
fundament
kaide
sole
kaide
entablement
kaide
slang hind end, buttocks, rump
kaide
precept
kaide
rule, regulation
kaide
rule " kural; base, pedestal" taban, duraç, ayaklık
kaide
lex
kaide
(Nükleer Bilimler)
cradle
kaide
dogma
التركية - التركية
تعريف
kaideli
في التركية التركية القاموس.
Tabanı olan
Kurallı
المصطلحات ذات الصلة
KAİDE
(Osmanlı Dönemi)
Bir şeyin meydana gelmesine şart ve düstur olan husus
KAİDE
(Osmanlı Dönemi)
Dip taraf
KAİDE
(Osmanlı Dönemi)
Bir ilim ve fennin düsturlarından her biri
KAİDE
(Osmanlı Dönemi)
Esas. Temel. Düstur. Nizam. Yol. Ayaklık
KAİDE
(Osmanlı Dönemi)
Fık: Hayızdan ve çocuktan kesilmiş kadın
Kaide
(Osmanlı Dönemi)
KÜRSİ
kaide
Bir anıt veya heykelin üzerinde oturduğu yüksekçe taban
kaide
Taban, ayaklık
kaide
Taban, duraç, ayaklık: "Güneşten yanmamış tarafı fil dişi bir sütunun kaidesine benziyor."- H. E. Adıvar
kaide
Kalça
kaide
Taban, duraç, ayaklık
kaide
Kural
kaide
Kural: "Onları sıkmamak için bahçeyi terk etmek zarafetin en sade kaidelerindendi."- H. Z. Uşaklıgil
kâide
(Osmanlı Dönemi)
kural, prensip, usül
kaideli
الواصلة
ka·i·de·li
Resimler
Google Resimler
Bing Resimler
السابق
kaideli
المزيد...
امسح
المفضلات
المزيد...
امسح