kafe

listen to the pronunciation of kafe
التركية - الإنجليزية
cafe

He eats lunch at a cafeteria. - O öğle yemeğini bir kafeteryada yer.

I'd like to work at the cafeteria. - Kafeteryada çalışmak istiyorum.

café, coffee bar
(Turizm) coffee shop

I had a cup of coffee at the coffee shop. - Kafede bir fincan kahve içtim.

Let me treat you to a cup of coffee at the coffee shop over there. - Oradaki kafeteryada sana bir fincan kahve ısmarlayayım.

cafes
internet kafe
internet cafe
kafeler
Cafes
alkol satan küçük kafe
estaminet
en yakın internet kafe nerede
Where is the nearest Internet cafe
التركية - التركية
bakınız kahvehane
kafe
المفضلات