A cup of coffee cleared my head.
- Bir fincan kahve kafamı aydınlattı.
The musician shook his head and pushed his little piano away.
- Müzisyen kafasını salladı ve küçük piyanosunu itti.
Try to reproduce the music in your mind.
- Kafanızda müziği yeniden oluşturmaya çalışın.
I couldn't sleep well last night because there were lots of things on my mind.
- Kafamda çok şeyler olduğu için dün gece iyi uyuyamadım.
Tom can't believe how dense Mary is.
- Tom, Mary'nin ne kadar kalın kafalı olduğuna inanamıyor.
You goose, you're doing it all wrong!
- Seni kaz kafalı, onların hepsini yanlış yapıyorsun!
Tom has been racking his brains for a solution to the problem.
- Tom soruna bir çözüm için kafa patlatıyor.
Why did Tom blow his brains out?
- Neden Tom kafasına ateş ederek intihar etti?
We're at our wits' end.
- Kafamız allak bullak olmuş durumda.
Tom is quite obstinate, isn't he?
- Tom oldukça dik kafalı, değil mi?
Tom is obstinate, isn't he?
- Tom dik kafalı, değil mi?
Americans can be really provincial.
- Amerikalılar gerçekten geri kafalı olabilirler.
Tom is a conspiracy nut.
- Tom kafayı komplo teorileriyle bozmuş biri.
She keeps a human skull on her desk.
- O, masasında bir insan kafatası tutuyor.
The majority of animals have skulls.
- Hayvanların çoğunun kafatası vardır.