kabus

listen to the pronunciation of kabus
التركية - الإنجليزية
nightmare

It must be a nightmare to clean this place. - Bu yeri temizlemek bir kâbus olmalı.

Tom often has nightmares. - Tom sık sık kabus görür.

nightmare

Driving through that snowstorm was a nightmare. - O kar fırtınasında araba sürmek bir kabustu.

Maybe it was just a nightmare. - Belki bu sadece bir kabustu.

nightmare karabasan
incubus
chimera
ıncubus
(Tıp) oneirodynia
chimera
kâbus görmek
Have a nightmare
kabus görmek
have a nightmare
kabus senaryosu
nightmare scenario
kâbus basmak/çökmek
to have a nightmare
kâbus gibi
nightmarish
kâbus gibi şey
incubus
siyasi kabus
(Politika, Siyaset) political nightmare
التركية - التركية
kabus
المفضلات