I've just signed the divorce papers; I'm free at last!
- Boşanma kağıtlarını az önce imzaladım, nihayet özgürüm!
My briefcase is full of papers.
- Evrak çantam kağıtlarla doludur.
The printer needs paper.
- Yazıcıya kağıt lazım.
Plain white paper will do.
- Sadece beyaz kağıt yeterli.
Give me a blank sheet of paper.
- Bana boş bir sayfa kağıt verin.
Bring me a sheet of paper, please.
- Lütfen bana bir kağıt getir.
I slipped on the paper and hurt my leg.
- Kâğıttan kaydım ve bacağımı incittim.