kıvranmak

listen to the pronunciation of kıvranmak
التركية - الإنجليزية
writhe
suffer
to writhe, to squirm; to be badly in need of
/diye/ to crave, feel a burning desire for
thrash about
be convulsed
wriggle
thrash
twist
to writhe (in pain); to move about agitatedly
agonize
be pinched
squirm
badly in need of
kıvrım kıvrım kıvranmak
to writhe violently (in agony)
kıvranma
{i} agony
açlıktan kıvranmak
starve
kıvranma
squirming
kıvranma
writhing
kıvran
{f} writhing

The wounded soldier is writhing in pain. - Yaralı asker acı içinde kıvranıyor.

Tom is crouched on the floor, writhing in pain. - Tom yere çömelmiş, acı içinde kıvranıyordu.

kıvran
{f} squirming
kıvran
squirm
kıvran
{f} wriggle
kıvranma
convulsion
kıvranma
{i} wriggle
acıdan kıvranmak
writhe
acıdan kıvranmak
be convulsed with pain
açlıktan kıvranmak
be pinched with hunger
ihtiyaç içinde kıvranmak
1. to be in great need. 2. to suffer poverty
kıvran
writhe

He writhes like a worm. - O bir solucan gibi kıvranıyor.

The wounded soldier writhed in pain. - Yaralı asker acı içinde kıvranıyordu.

kıvran
(Biyoloji) agonize
kıvranma
suffering
kıvranma
squirm
kıvranma
wriggling
التركية - التركية
Ağrı, sancı gibi fiziksel veya korku, heyecan gibi ruhsal sebeplerle vücut eğilip bükülmek
Ağrı, sancı gibi fiziksel veya korku, heyecan gibi ruhsal sebeplerle vücut eğilip bükülmek: "Hasta, yorganın altında biraz kıvranarak devam etti."- P. Safa
Bir şeye çok ihtiyaç duymak
Acı çekmek, üzülmek: "Yıllardan beri düşmanların eline düşmüş olan bu kıymetli vatanın sönmez matemlerini tutar, elemler içinde kıvranmaktan acı bir haz duyarım."- Ö. Seyfettin
Acı çekmek, üzülmek
Ağrı, sancı gibi fiziksel veya korku, heyecan gibi ruhî sebeplerle vücut eğilip bükülmek
kıvranma
Kıvranmak işi
kıvranmak
المفضلات