He seldom, if ever, comes. - O nadiren, kırk yılda bir, gelir.
He seldom, if ever, comes.
O nadiren, kırk yılda bir, gelir.
She seldom, if ever, goes out after dark. - O, nadiren, kırk yılda bir, karanlık çöktükten sonra dışarı çıkar.
She seldom, if ever, goes out after dark.
O, nadiren, kırk yılda bir, karanlık çöktükten sonra dışarı çıkar.