Tom started swearing.
- Tom küfretmeye başladı.
Stop swearing, please.
- Lütfen küfretmeyi bırak.
Don't curse or I'll wash your mouth out with soap.
- Küfretme yoksa ağzını sabunla yıkarım.
She speaks five foreign languages, but when she wants to curse she speaks in her mother tongue.
- O, beş yabancı dil konuşur ama o küfretmek istediğinde annesinin dilinde konuşur.
She speaks five foreign languages, but when she wants to curse she speaks in her mother tongue.
- O, beş yabancı dil konuşur ama o küfretmek istediğinde annesinin dilinde konuşur.
Blasphemy is a victimless crime.
- Dine küfretmek kurbansız bir suçtur.