küçümsenme

listen to the pronunciation of küçümsenme
التركية - الإنجليزية
slights
plural of , slight
third-person singular of slight
küçümse
{f} scorned
küçümse
despise

He despised those who lived on welfare. - Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.

They don't despise you. - Onlar seni küçümsemiyorlar.

küçümse
{f} scorn

Everybody is fed up with Dan's scornful attitude. - Herkes Dan'ın küçümseyen tavrından bıktı.

Why are you giving me such a scornful look? - Neden bana böyle küçümseyen bir görünüm veriyorsun?

küçümse
pooh pooh
küçümse
{f} condescending
küçümse
belittle

He takes every opportunity to belittle you. - O sizi küçümsemek için her fırsatı kullanır.

Do not belittle his suggestions. - Onun önerilerini küçümseme.

küçümse
despised

He despised those who lived on welfare. - Refah içinde yaşayan insanları küçümsedi.

Tom also despised Mary. - Tom da Mary'yi küçümsedi.

küçümsenmek
to be underrated, be belittled, be minimized
küçümsenmek
to be looked down on, be despised
التركية - التركية
Küçümsenmek işi
Küçümsenmek işi: "Ama yığınlar hiç mi hiç ahlak değerlerinin küçümsenmesine evet dememişlerdi."- S. Birsel
küçümsenmek
Küçümsemek işi yapılmak
küçümsenme
المفضلات