We made just one tiny little mistake. - Sadece küçücük bir hata yaptık.
We made just one tiny little mistake.
Sadece küçücük bir hata yaptık.
Tom took a tiny bite out of Mary's donut. - Tom, Mary'nin donutundan küçücük bir ısırık aldı.
Tom took a tiny bite out of Mary's donut.
Tom, Mary'nin donutundan küçücük bir ısırık aldı.