the seel of the day.
Her right eye is blind.
- Onun sağ gözü kördür.
Never take a blind man's arm. Let him take yours.
- Asla kör bir adamın kolunu tutmayınız. O sizinkini tutsun.
The knife was so dull that I couldn't cut the meat with it and I had to use my pocketknife.
- Bıçak o kadar kördü ki onunla eti kesemedim ve benim çakımı kullanmak zorunda kaldım.
Television can dull our creative power.
- Televizyon yaratıcı gücümüzü köreltebilir.
Tom is as blind as a bat.
- Tom bir yarasa kadar kör.
He's as blind as a bat.
- O, bir yarasa kadar kör.
My sword may be blunt, but that's more than enough for someone like you.
- Kılıcım kör olabilir ama o senin gibi biri için fazlasıyla yeterli.
Dan dislikes Matt because he's blunt and insensitive.
- Dan Matt'i kör ve duyarsız olduğu için sevmiyor.