köprülü

listen to the pronunciation of köprülü
التركية - الإنجليزية
having a bridge
(Kimya) bridged
köprü
bridge

The bridge is thirty meters in width. - Köprünün eni otuz metre.

A long time ago, there was a bridge here. - Uzun zaman önce, burada bir köprü vardı.

köprülü bağlantı
bridging connection
köprülü kapsül
bridge wire detonator
köprülü kavşak
interchange
köprülü osilatör
bridge oscillator
köprülü vinç
goliath crane
köprü
(Bilgisayar) hyperlink to
köprü
(Pisikoloji, Ruhbilim) pons
köprü
(Bilgisayar) hyperlink

Would you please make a hyperlink to our corporate site from your page? - Sizin sayfanızdan bizim kurumsal sitemize bir köprü yapar mısınız?

köprü
(İnşaat) neck
köprü
truss bridge
köprü
crossover
köprü
diplexer
köprü
viaduct
köprü
(Tekstil) Beltloop (on the waistband of a textile sample)
köprü
backbend
köprü
bridgework
gezer köprülü vinci
(İnşaat) movable bridge crane
gezer köprülü vinç
(İnşaat) overhead travelling crane
köprü
exercise movement
köprü
(dişçilik) bridgework
köprü
slang bending a playing card so that when the cards are cut this card will come out on top
köprü
hasp (of a lock)
köprü
axle housing
köprü
raised passage or road; backbend
köprü
dent., wrestling, (Denizcilik) bridge
köprü
flyover
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف köprülü في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

Fazil Ahmed Pasha Köprülü
born 1635, Vezirköprü, Anatolia, Ottoman Empire died Nov. 3, 1676, near Çorlu, Thrace Grand vizier (1661-76) under the Ottoman sultan Mehmed IV. He started his career as a scholar but entered the civil service when his father became grand vizier. Having made the army more efficient, he campaigned successfully against Austria (1663), the Venetian republic in Crete (1669), and Poland (1672-76). He died during his last campaign
التركية - التركية
Köprüsü olan
ısparta'nın Sütçüler ilçesinde başlayan ve Antalya'da denize dökülen, rafting yapmaya uygun bir akarsu
İki bölümü bir köprü ile birbirine bağlanmış (yapı)
köprülü kanyon
Antalya'nın Manavgat ilçesinde, doğal ve tarihsel değerleri bakımından ulusal park kapsamına alınmış bir yöre
Köprü
devren
köprü
Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri
köprü
Vücudun, sırt yere dönük olarak el, baş veya diz yere dayanarak yay biçimi aldığı durum
köprü
Diş hekimliğinde dişteki eksik yapıların yerini tutan bir protez
köprü
Güreşte omuzları yere değdirmemek için ayakları ve alnı yere dayayıp beli yukarı kaldırarak alınan durum
köprü
Geminin önünü iyice görecek bir yükseklikte, sancaktan iskeleye kadar kurulan kumanda yeri. İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey
köprü
Olmayan dişlerin yerini tutmak veya takma dişleri ağızdaki dişlere sağlam tutturmak amacıyla yapılan diş protezi
köprü
Herhangi bir engelle ayrılmış iki yakayı birbirine bağlayan veya trafik akımının, başka bir trafik akımını kesmeden üstten geçmesini sağlayan ahşap, kâgir, beton veya demir yapı: "Bu camiler, bu çeşmeler, bu köprüler rastgele yapılmadı."- O. S. Orhon
köprü
İki şey arasında bağ veya ilişkiyi sağlayan şey
köprülü
المفضلات