kömür

listen to the pronunciation of kömür
التركية - الإنجليزية
coal

The patient's lung tissue was damaged from years of working in a coal mine. - Bir kömür madeninde yıllarca çalışmaktan hastanın akciğer dokusu hasar gördü.

Last year's output of coal fell short of the standard. - Geçen yılın kömür çıktısı standardın gerisinde kaldı.

brush
coal-black
charcoal

Tom does not know the difference between charcoal and carbon. - Tom kömür ve karbon arasındaki farkı bilmiyor.

Tom works for a company that sells charcoal. - Tom mangal kömürü satan bir şirket için çalışıyor.

coal; charcoal
coal-
char

Tom does not know the difference between charcoal and carbon. - Tom kömür ve karbon arasındaki farkı bilmiyor.

The detectives walked through charred ruins of the factory. - Dedektifler fabrikanın kömürleşmiş kalıntılarında yürüdüler.

briquette
kömür vermek
coal
kömür almak
coal
kömür alnı
coal face
kömür ambarı
bunker
kömür artığı kül
breeze
kömür atma makinesi
stoker
kömür bölgesi
coalfield, coal district
kömür damarı
coal seam
kömür deposu
coal yard
kömür fırça yuvası
brush holder
kömür fırçası
carbon brush
kömür gazı
coal gas
kömür gemisi
collier İİ
kömür gemisi
collier
kömür gemisi
coaler
kömür gemisi işçisi
collier
kömür gibi
black as soot
kömür gibi
coal-black
kömür gibi
as black as coal, coal-black
kömür gözlü
(person) with coal-black eyes
kömür haline getirmek
char
kömür havzası
coalfield, coal district
kömür hunisi
coal hopper
kömür ikmal limanı
coaling station
kömür ikmali
coaling
kömür iskelesi
coal wharf
kömür istasyonu
coaling station
kömür işçisi
collier
kömür işçisi coal miner, Brit
collier
kömür kalem
charcoal pencil
kömür katarı
coaler
kömür katranı
coal tar
kömür kesici
coal cutter
kömür kovası
hod, scuttle, coal-scuttle
kömür kovası
hod
kömür kovası
scuttle
kömür kovası
skep
kömür kırıntısı
slag
kömür madenciliği
coal mining
kömür madencisi
hewer
kömür madeni
coal mine

Tom and Mary worked in a coal mine as children. - Tom ve Mary çocukken bir kömür madeninde çalıştı.

Tom was a coal miner. - Tom kömür madeni işçisiydi.

kömür madeni
coal mine, colliery
kömür madeni işçisi
collier
kömür ocağı
coal mine
kömür ocağı
coalpit
kömür ocağı
coal mine, colliery
kömür ocağı
colliery
kömür ocağı işçisi
collier
kömür oluşumu
coal formation
kömür sandığı
coalbox
kömür sağlamak
lay in the coal
kömür tabakası
coal measure
kömür teli
carbon filament
kömür topakları
cobbles
kömür topağı
cob coal
kömür tozu
coaldust
kömür tozu
coal dust
kömür tozu
slack
kömür tozu
culm
kömür vagonu
hutch
kömür vagonu
dog
kömür vagonu
coaler
kömür yakıcı
charcoal burner
kömür yatağı
coal field
kömür yatağı
coalbed
kömür yatağı bölgesi
coalfield
kömür yığını
coal pile
kömür çarpmak
for charcoal fumes to give (someone) a headache
kömür çıkarma
coal drawing
kömür öğütme
coal grinding
aktif kömür
(Kimya) activated coal
aktif kömür
charcoal
aktif kömür
(Kimya) active carbon
esmer kömür
brown coal
etkin kömür
activated charcoal
kahverengi kömür
(Madencilik) brown coal
parlak kömür
anthracite
parlak kömür
(Madencilik) hard coal
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu
(Hukuk) European Coal and Steel Community (ECSC)
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğu Tavsiye Kararı
(Hukuk) ECSC Recommendation
Avrupa Kömür ve Çelik Topluluğunu Kuran Antlaşma
(Hukuk) (Paris Antlaşması) Treaty Establishing the European Coal and Steel Community (Treaty of Paris)(1951)
aktif kömür
activated carbon
arduvazlı kömür
splint coal
arduvazlı kömür
splint
ateşe kömür atmak
stoke
beyaz kömür
white coal
bir yakımlık kömür
coal
bitkisel kömür
vegetable coal
bitümlü kömür
bituminous coal
cüruflu kömür
clinkering coal
dışıklı kömür
clinkering coal
emici kömür
activated carbon
etkin kömür
activated carbon
fitilli kömür
(Elektrik, Elektronik) cored carbon
homojen kömür
(Elektrik, Elektronik) homogenous carbon
ince kömür
fine coal, small coal
iri kömür parçası
cob coal
karbon kömür
carbon
kombine kömür
combined carbon
kızıl kömür
red charcoal
parlak kömür
anthracite, hard coal
parlak kömür
glance coal
parça kömür
lump coal
pulverize toz kömür
(Madencilik) pulverized coal
saf kömür
pure coal
telli kömür
(Madencilik) fusain
topak kömür
lump coal
toz kömür
slack
toz kömür
dust coal
yağlı kömür
fat coal
yağlı kömür
bituminous coal, fat coal
yağız kömür
brown coal
yumurta kömür
egg coal
yumurta şeklinde kömür
egg coal
zayıf kömür
lean coal
şistli kömür
boneblack
التركية - التركية
Koyu siyah rengi belirtmek için kullanılır
Karbonlu maddelerin kapalı ve havasız yerlerde için için yanmasından veya çok uzun süre derin toprak katmanları altında kalıp birtakım kimyasal değişmelere uğramasından oluşan, siyah renkli, bitkisel kaynaklı, içinde yüksek oranda karbon bulunan katı yakıt
Havasız ortamda kalan bitkilerin nem, basınç ve sıcaklık etkisiyle bozunarak oluşturdukları yanıcı, kara-kahve renkli, katı özdek
Koyu siyah renkte olan
(Osmanlı Dönemi) FEHÎM
fahm
(Osmanlı Dönemi) BÜCAL
kömür kalem
Füzen
kömür kayası
Kaya balığı cinsinden kara renkli bir balık
beyaz kömür
Akarsulardan elde edilen elektrik gücü
yağlı kömür
İçinde % 20-30 uçucu madde bulunan, ısı etkisiyle bu maddeler kaybolduktan sonra kok veren kömür
kömür
المفضلات