köşk

listen to the pronunciation of köşk
التركية - الإنجليزية
pavilion
kiosk
mansion

He lives in a multimillion-dollar mansion. - O, milyonlarca dolarlık bir köşkte yaşıyor.

Tom lives in a very big mansion. - Tom çok büyük bir köşkte yaşıyor.

summerhouse, pavilion; villa, chalet
large wooden house (set in a big garden)
richly decorated hunting lodge
kiosque
small, richly decorated outbuilding of a palace
villa
cottage
summerhouse
perili köşk
haunted house
التركية - التركية
Bahçe içinde yapılmış süslü ev, kasır: "Bozuk ve tozlu yollardan tam bizim köşkün önüne geldik."- Ö. Seyfettin
Bahçe içinde yapılmış süslü ev, kasır
Süslü ev, kasır
(Osmanlı Dönemi) SEDİR
kasır
(Osmanlı Dönemi) SIYSA
(Hukuk) KASR
Köşkler
(Osmanlı Dönemi) MEŞARİB
Köşkler
(Osmanlı Dönemi) SIYAS
camlı köşk
Saraylarda veya bahçelerde soğuktan korunmak için camla örtülmüş oda, salon
köşk
المفضلات