Aksanından belli olduğu gibi, o bir yabancı. - He is a foreigner, as is evident from his accent.
Aksanından belli olduğu gibi, o bir yabancı.
He is a foreigner, as is evident from his accent.
Gençlerde sık sık olduğu gibi, o kendini beğenmiş. - As is often the case with teenagers, she's conceited.
Gençlerde sık sık olduğu gibi, o kendini beğenmiş.
As is often the case with teenagers, she's conceited.