Elizabeth sevinçliydi.
- Elizabeth was delighted.
Tom sevinçle haykırdı.
- Tom cried out with delight.
Ben az önce keyifli bir haber aldım.
- I've just received some delightful news.
Çok keyifli bir gün geçirdik.
- We've had a most delightful day.
Bir dağ zirvesinden güneş'in doğuşunu izlemek bir zevk.
- To see the sunrise from a mountaintop is a delight.
Senin mektubunu aldım ve onu zevkle okudum.
- I have received your letter and read it with delight.