Odada dikiş dikmek için yeterli ışık yok.
- There's not enough light in this room for sewing.
Bu yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alır.
- This lonely patient takes pleasure from sewing.
Dikiş dikmekte çok iyisin.
- You are very good at sewing.
Yalnız hasta dikiş dikmekten zevk alıyor.
- The lonely patient derives pleasure from sewing.
Annem bana dikiş makinesini verdi.
- My mother gave me her sewing machine.
Kendime bir elbise yapabileyim diye dikiş dikmeyi öğreniyorum.
- I'm learning to sew so that I can make myself a dress.
Dikili perdelerim ne kadar güzel.
- How beautiful my sewn drapes are.
Dikili perdelerim ne kadar güzel.
- How beautiful my sewn drapes are.