Herkesin, hiçbir fark gözetilmeksizin, eşit iş karşılığında eşit ücrete hakkı vardır.
- Everyone, without any discrimination, has the right to equal pay for equal work.
O herkes tarafından sevilir.
- She is loved by everyone.
Herkes benim gibi düşünse, dünya daha iyi bir yer olurdu.
- If everybody thought the way I did, the world would be a much better place.
Herkes benim gibi olsaydı dünya çok daha iyi bir yer olurdu.
- If everybody were me, the world would be a much better place.
Onun saldırgan olduğunu herkes biliyordu.
- Everybody knew that she was being pushy.
Herkes seni bekliyor.
- Everybody is waiting for you.
This type of music is not to everyone's taste.
- Diese Art Musik ist nicht jedermanns Geschmack.
This isn't everyone's cup of tea.
- Das ist nicht jedermanns Sache.