Geçen sene Bayan Kato sizin öğretmeniniz miydi?
- Was Ms. Kato your teacher last year?
Bu, bizim geçen sene kaldığımız oteldir.
- This is the hotel where we stayed last year.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
O üç yıldır Japonya'da.
- He has been in Japan for three years.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sam is two years younger than Tom.
Benim babam sadece on beş yaşında.
- My father is only fifteen years old.
Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir!
- With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!
Tom son iki yıldır para çalıyordu ve Mary bunu her zaman biliyordu.
- Tom was stealing money for the last two years, and Mary knew it all the time.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
İskoçyalı ve en az on iki yıllık değilse, o zaman viski değildir.
- If it's not from Scotland and it hasn't been aged at least twelve years, then it isn't whisky.
Yılın hangi zamanında genellikle sahilde zaman geçirmek istersin?
- What time of year do you usually like to spend time on the beach?
İlk birkaç yıl zordu.
- The first few years were difficult.
Boston geçen yıl ziyaret ettiğim şehirlerden sadece biri.
- Boston is just one of the cities I visited last year.