Sovyetler Birliği 1957 yılında Sputnik I'i fırlattı.
- Die Sowjetunion startete Sputnik I im Jahre 1957.
Yılın son güzel günlerinin keyfini çıkartıyoruz.
- Wir genießen die letzten schönen Tage in diesem Jahr.
Neredeyse bir yıldır beraberiz.
- Wir sind nun schon fast ein Jahr beisammen.
Ben dört yıldır Fransızca öğreniyorum.
- Ich lerne jetzt seit vier Jahren Französisch.
Saçı uzun değildi geçen sene.
- Voriges Jahr waren ihre Haare nicht lang.
Geçen sene bir dünya turu yaptım, bu sene yine başka bir yere süreceğim.
- Letztes Jahr habe ich eine Weltreise gemacht, dieses Jahr fahre ich mal woanders hin.
Onun iki yıl önce öldüğünü bilmiyor muydun?
- Weißt du nicht, dass er seit zwei Jahren tot ist?
Az insan, yüz yıldan daha uzun yaşar.
- Wenige Menschen leben länger als hundert Jahre.
Geçen sene kurulan lunapark sağolsun şehir popüler oldu.
- Thanks to the amusement park built last year, the city has become popular.
Babası geçen sene ölmüş.
- His father died last year.
Geçen yıl Londra'ya gittik.
- We went to London last year.
İki yılda ilk kez bir film izledim.
- I saw a movie for the first time in two years.
Justin Bieber müzik kariyerine başladığında on dört yaşındaydı.
- When Justin Bieber started his music career, he was fourteen years old.
On yaşındayken gitar çalmayı öğrendim.
- I learned to play guitar when I was ten years old.
Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir!
- With a microwave oven like this, it's always New Year's Eve!
Beş yaşındaki kızım kreşe her zaman mutlu ve enerji dolu gider.
- My five year old daughter always goes to kindergarten happy and full of energy.
Ruslar Fransız yollarını kopyalar, ancak daima elli yıl sonra.
- The Russians copy the French ways, but always fifty years later.
Yılın bu zamanında bir sürü karımız var.
- We have a lot of snow at this time of the year.
Geçen yıl yaklaşık bu zaman çok fazla kar vardı.
- We had a lot of snow about this time last year.
Tom geçen yıl zor günler geçirdi.
- Tom had a rough time last year.
Gelecek yıl zor olacak.
- Next year will be tough.
It's quite difficult to master French in 2 or 3 years.
- Es ist ziemlich schwierig, Französisch nach 2, 3 Jahren zu beherrschen.
I came to Tokyo three years ago and have been living here ever since.
- Ich kam vor drei Jahren nach Tokyo und seither habe ich hier gelebt.
I came to Japan last year.
- Ich kam vergangenes Jahr nach Japan.
This problem is akin to the one we had last year.
- Dieses Problem ähnelt dem, das wir vergangenes Jahr hatten.