Siz burada bir öğretmen misiniz yoksa bir öğrenci misiniz?
- Are you a teacher or a student here?
Merhaba, siz Bay Ogawa mısınız?
- Hello, are you Mr Ogawa?
Sen olmasaydın, o hâlâ hayatta olacaktı.
- If it hadn't been for you, he would still be alive.
Artık seni sevmiyorum.
- I no longer love you.
Bu kravat sana çok iyi uyuyor.
- That tie suits you very well.
Sana küçük bir şey getirdim.
- I've brought you a little something.
Bu otobüs sizi müzeye götürecek.
- This bus will take you to the museum.
Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha?
- Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?
İstasyona giderken ben seni geçtim.
- I can beat you to the station.
Artık seni sevmiyorum.
- I no longer love you.
Ben size seve seve yardımcı olacaktım, sadece şimdi çok meşgulüm.
- I would gladly help you, only I am too busy now.
İçmek için size ne alabilirim?
- What can I get you for drinking?
You think you’re elite? (you think you’re awesome?).