Luckily, someone gave me a jacket to wear.
- İyi ki, biri bana giyecek bir ceket verdi.
Luckily nobody got wet.
- İyi ki kimse ıslanmadı.
Fortunately, no passengers were injured.
- İyi ki, hiçbir yolcu yaralanmadı.
Fortunately Mary felt the same way as did Tom.
- İyi ki Mary de Tom'un hissettiği aynı şekilde hissetti.
Happy birthday, Muiriel!
- İyi ki doğdun, Muiriel!