You may choose what you like.
- İstediğinizi seçebilirsiniz.
Would you like some coffee?
- Biraz kahve ister misin?
Is there anything else you require?
- İstediğin başka bir şey var mı?
Reservations are required.
- Rezervasyon isteniyor.
My boss refused my request for a raise.
- Patronum zam isteğimi reddetti.
Did you request a new desk?
- Yeni bir masa istediniz mi?
Reservations are required.
- Rezervasyon isteniyor.
I would like to but I have a required course tonight.
- İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.
Tom has requested my assistance.
- Tom yardımımı istedi.
Tom requested my assistance.
- Tom yardımımı istedi.
I have some cravings.
- Benim bazı isteklerim var.
Do you want to go to the movies or to the theater?
- Sinemaya mı tiyatroya mı gitmek istersin?
Do you want to come with us?
- Bizimle gelmek ister misiniz?
Tom decided to call for help.
- Tom yardım istemeye karar verdi.
Tom heard Mary call for help.
- Tom Mary'nin yardım istediğini duydu.
My sponsor was willing to agree to my suggestion.
- Benim sponsorum benim öneriyi kabul etmek için istekliydi.
If anyone is not willing to work, then he is not to eat, either.
- Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin.
Your English composition leaves almost nothing to be desired.
- Senin ingilizce kompozisyonun neredeyse istenecek bir şey bırakmıyor.
Dan desired to kill Linda.
- Dan Linda'yı öldürmek istedi.