istemeyen

listen to the pronunciation of istemeyen
التركية - الإنجليزية
undesirous
loath,loth
iste
{f} like

Would you like to dance with me? - Benimle dans etmek ister misin?

You may choose what you like. - İstediğinizi seçebilirsiniz.

iste
require

Reservations are required. - Rezervasyon isteniyor.

Playing the violin requires much practice. - Keman çalmak çok pratik ister.

iste
(Bilgisayar) request

A map is available upon request. - İstek üzerine bir harita mevcuttur.

Did you request a new desk? - Yeni bir masa istediniz mi?

iste
(Bilgisayar) pull
iste
adjure
iste
{f} willed
iste
{f} required

Reservations are required. - Rezervasyon isteniyor.

I would like to but I have a required course tonight. - İsterim ama bu gece gerekli bir kursum var.

iste
{f} appealing
iste
{f} requested

Mary requested a raise from her boss. - Mary patronundan bir zam istedi.

She requested help, but no one came. - Yardım istedi, ama kimse gelmedi.

iste
{f} craving

I have some cravings. - Benim bazı isteklerim var.

iste
adjure to
iste
covet
iste
crave
iste
want to

I don't want to identify myself with that group. - Bu grupla kendimi tanıtmak istemiyorum.

I want to go to London. - Londra'ya gitmek isterim.

iste
call for

Tom decided to call for help. - Tom yardım istemeye karar verdi.

Why didn't Tom call for help? - Tom neden yardım istemedi?

iste
{f} willing

If anyone is not willing to work, then he is not to eat, either. - Çalışmak istemeyen, yemek de yemesin.

He was willing to care for that cat. - O,o kediye bakmak için istekliydi.

iste
adjure to be
iste
make a request
iste
want to be
iste
desired

Your English composition leaves almost nothing to be desired. - Senin ingilizce kompozisyonun neredeyse istenecek bir şey bırakmıyor.

There remains nothing to be desired. - İstenilen bir şey yok.

(giysi) ütü istemeyen
non-iron
bağlantı kurmak istemeyen kimse
hedger
borcunu ödemek istemeyen kimse
deadbeat
inançları gereği askerlik yapmak istemeyen kimse
conchy
iste
want#to
iste
adjureto
iste
coveted
iste
wantto
riske girmek istemeyen
conservative
yürümek istemeyen
balky
التركية - التركية

تعريف istemeyen في التركية التركية القاموس.

iste
(Osmanlı Dönemi) becü
istemeyen
المفضلات