Araştırmacılar kaza yerinden delil topladılar.
- The investigators gathered evidence from the crash site.
Araştırmacılar pilotu suçlamaya çalıştı.
- The investigators tried to pin the blame on the pilot.
Araştırmacılar, bir suikast planını ortaya çıkardılar.
- Investigators uncovered an assassination plot.
Sen gerçekten oldukça becerikli bir araştırmacısın.
- You really are quite a skillful investigator.
Müfettişler incelenmek için bir bardak ve bir çift çorap gönderdi.
- The investigators sent a glass and a pair of socks to be examined.
Jetin neden düştüğünü müfettişler anladı.
- Investigators understood why the jet crashed.
Dedektif Dan Anderson o yolu izleyen tek soruşturmacıydı.
- Detective Dan Anderson was the only investigator to follow that lead.
Sokakta gördüğüm kişinin özel dedektif olduğunu düşünüyorum.
- I think the person I saw in the alley is a private investigator.
Tom karısının ve aşkının kirli çamaşırlarını ortaya dökmek için bir özel dedektif kiraladı.
- Tom hired a private investigator to dig up dirt on his wife and her lover.