invariably, steadily, always, ever

listen to the pronunciation of invariably, steadily, always, ever
الإنجليزية - التركية

تعريف invariably, steadily, always, ever في الإنجليزية التركية القاموس.

constantly
sıkça
constantly
devamlı/sabit olarak
constantly
ikide bir
constantly
ikide birde
constantly
mükerrer olarak
constantly
sabit düzeyde
constantly
durmaksızın
constantly
sık sık

Onlar sık sık kendileriyle çelişiyorlar. - They contradict themselves constantly.

Tom sık sık kendisiyle çelişir. - Tom constantly contradicts himself.

constantly
devamlı
constantly
sürekli

İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar. - People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.

Sally saç stilini sürekli değiştiriyordu. - Sally was constantly changing her hairstyle.

constantly
hiç durmadan
constantly
sürekli olarak

Annesi sürekli olarak bundan şikâyet ediyor. - His mother is constantly complaining about it.

Ona sürekli olarak terbiyesini takınmasını söylüyorum. - I'm constantly telling her to behave herself.

constantly
daima

Daima kendi kendime lakırdı ederim. - I constantly talk to myself.

الإنجليزية - الإنجليزية
{a} constantly
invariably, steadily, always, ever
المفضلات