Rusya, Avrupa Birliği ve ABD; birbirlerini Ukrayna'nın iç işlerine müdahale etmekle suçluyorlar.
- Russia, the European Union and the U.S. are accusing each other of interference in Ukraine's domestic affairs.
Ben kişisel yaşamınıza müdahale etmek istemiyorum.
- I don't want to interfere with your personal life.
Müdahale etmek istemiyorum.
- I don't wish to interfere.
O, fanatiklere müdahale etti.
- He interfered with the fans.
Benim işime karışmayın.
- Don't interfere with my work.
Tom okurken ona karışma.
- Do not interfere with Tom while he is reading.
Where the radio-wave signals of the two radio stations interfere the listener hears nothing but noise.
I always try not to interfere with other people’s personal affairs.